LOUVRE MÜZESİ’NDEN ÇALINAN MÜCEVHERLER NE OLACAK

Fransa’nın başkenti Paris’teki dünyaca ünlü Louvre Müzesi, pazar günü sabah saatlerinde gerçekleşen tarihi bir soygunla sarsıldı. Hırsızlar, sadece yedi dakikada Napolyon dönemine ait sekiz paha biçilemez mücevheri çalarak kayıplara karıştı. Uzmanlar, mücevherlerin tablo gibi izlenemeyeceğini ve kısa sürede parçalara ayrılarak satılabileceğini belirterek, “zamanla yarış” uyarısında bulundu.

“VUR, KIR, AL” TARZI SOYGUN

Fransa’yı ayağa kaldıran olay, pazar sabahı Louvre’un ziyaretçilere açılmasından hemen sonra, saat 09.30–09.40 arasında gerçekleşti. Motosikletlerle müzeye gelen hırsızlar, vitrinleri kırarak tarihi değeri yüksek sekiz parçayı çaldı. Çalınan eserler arasında Napolyon’un eşi Marie-Louise’e hediye ettiği kolye ve küpeler, İmparatoriçe Eugénie’ye ait taç, broş ve safirli takılar bulunuyor.

Uzmanlar, bu tarz eylemlerin son yıllarda Avrupa’da artan “vur, kır, al” tarzı soygunların bir parçası olduğunu belirtiyor. Hırsızların, 2 bin elmasla süslü bir taç ve 631 elmaslı kolye gibi paha biçilemez mücevherleri hedef aldığı bildirildi.

Sanat eseri kurtarma uzmanı Christopher A. Marinello, “Bu tür hırsızlıklar sanatsal değil, maddi motivasyonla yapılır. Hırsızlar çaldıkları parçaları satmak yerine taşlarını çıkarır, altınlarını eritir. Çünkü artık Cartier mağazaları bile Louvre’dan daha iyi korunuyor.” dedi.

UZMANLARDAN UYARI: “ZAMANLA YARIŞ BAŞLADI”

Sanat dedektifleri, mücevher hırsızlıklarının tablo hırsızlıklarından çok daha tehlikeli olduğunu söylüyor.
Sanat suçları danışmanı Dr. Pierre Langlois, “Bir tabloyu yasa dışı piyasada satmak zordur. Ancak mücevherleri hızla parçalara ayırabilir, taşlarını farklı ülkelere dağıtarak izini tamamen yok edebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.

Hırsızların çaldıkları parçaları Antwerp gibi elmas ticaret merkezlerine gönderebileceği düşünülüyor. Fransız Kültür Varlıkları Kaçakçılığıyla Mücadele Merkezi’nde görev yapmış eski polis Corinne Chartrelle, “Antwerp gibi yerlerde alıcılar taşların kökeniyle ilgilenmez. Bu da hırsızların işini kolaylaştırır.” dedi.

BRB ÖZEL EKİBİ SORUŞTURMADA

Paris Polisi’ne bağlı BRB (Brigade de Répression du Banditisme) adlı özel bir birim, soruşturmayı devraldı. 2016’da Kim Kardashian’ın Paris’te 4 milyon dolarlık mücevherlerinin çalındığı olayı çözen aynı ekip, şimdi Louvre hırsızlarını bulmak için çalışıyor.

Yaklaşık 100 kişiden oluşan BRB ekibinin bir kısmı özellikle müze hırsızlıkları konusunda uzman. İlk bulgular, Louvre’daki güvenlik sistemlerinin sabah vardiya değişimi sırasında devre dışı kaldığı yönünde.

GÜVENLİK ZAAFİYETİ ORTAYA ÇIKTI

Olayın ardından müzenin güvenlik sistemi ağır eleştirilere maruz kaldı. Fransız Sayıştayı’nın önümüzdeki ay yayımlayacağı raporda, müzenin kamera sistemlerinde yetersizlik olduğu ve ekipman yenilemelerinde “ciddi gecikmeler” yaşandığı belirtiliyor.

Sanat suçları uzmanı Prof. Erin Thompson, tarihi binaların korunmasının zorluğuna dikkat çekerek, “Mimari koruma yasaları nedeniyle kurşun geçirmez cam takmak bile zor. Louvre gibi tarihi yapılar modern güvenlik sistemleriyle donatılamıyor.” ifadelerini kullandı.

Güvenlik danışmanı Peter Stürmann da benzer bir uyarıda bulunarak, “Modern binalarda çok katmanlı güvenlik sistemleri uygulanabiliyor, ama Louvre gibi anıtsal yapılarda bu imkânsız. Bu tür müzeler, hırsızlar için hem sembolik hem de maddi açıdan hedef haline geliyor.” dedi.

SOYGUNUN ZAMANLAMASI: “VARDİYA DEĞİŞİMİ TESADÜF DEĞİL”

Uzmanlara göre hırsızlar, müze güvenlik görevlilerinin vardiya değişimine denk gelen 09.30–09.40 aralığını özellikle seçti. Louvre’da bu saatlerde güvenlik devriyeleri azalıyor, yeni vardiya sistemin kontrolünü devralıyor. Bu da hırsızların yalnızca 7 dakikada eylemi tamamlayıp kaçmasına olanak sağladı.

Gazeteci ve yazar Elaine Sciolino, Fransa’da son yıllarda Louvre’la ilgili tartışmaların daha çok ziyaretçi yoğunluğuna odaklandığını, güvenliğin ise geri planda kaldığını vurguladı:
“Louvre’da 50 kişilik bir itfaiye ekibi var ama görevleri yangın ve sel durumlarıyla sınırlı. Fransa’da şu anda en büyük eksik, müzelerde hızlı müdahale ekiplerinin olmayışı ve güvenlik bütçesinin yetersizliği.”

TARİHİ MÜCEVHERLERİN AKIBETİ BELİRSİZ

Fransız polisi, mücevherlerin parçalanmadan bulunabilmesi için zamanla yarışıyor. Uzmanlar, çalınan eserlerin eritilmeden veya taşlarının ayrılmadan bulunmasının ancak ilk birkaç hafta içinde mümkün olabileceğini belirtiyor.

Christopher Marinello, “Eğer bu mücevherler Antwerp’e ulaştıysa, geri dönüşü yok demektir. Çünkü orada taşlar birkaç saat içinde kesilir, altın eritilir ve her iz silinir.” sözleriyle uyardı.

Fransa, 2019’da Dresden Yeşil Kubbe Müzesi’nden çalınan 113 milyon euro değerindeki mücevherlerin akıbeti gibi, Louvre soygununda da aynı senaryonun yaşanmasından endişe ediyor.

LOUVRE’DA ŞOK VE KAYGI

Paris’in sembolü olan müze, olay sonrası güvenliği artırdı. Ziyaretçi girişleri sınırlanırken, bazı salonlar geçici olarak kapatıldı. Kültür Bakanlığı, olayın Fransa’nın kültürel itibarını zedelememesi için uluslararası güvenlik uzmanlarıyla iş birliği başlattı.

Yetkililer, mücevherlerin bulunması için Avrupa çapında alarm verildiğini duyurdu. Ancak uzmanlar, “Zaman geçtikçe umut azalıyor.” diyerek uyarıyor:
“Bu tür eserler yakalandığında artık mücevher değil, sadece eritilmiş metal yığını olur.”