Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki halk eğitim merkezlerinde görev yapan usta öğreticiler, haziran ayından itibaren maaşlarını düzensiz bir şekilde alıyor.

Bu durum ise ciddi bir mağduriyet yaratıyor.

BELİRSİZLİK CAN SIKIYOR 

Usta öğreticiler, ekonomik sıkıntının yanı sıra, 15 Eylül'de açılması gereken kursların hala başlamamasıyla daha da zor duruma düştü.

Özellikle resmi bir açıklamanın yapılmamış olması, belirsizliği ve tedirginliği artırdı.

SOSYALLEŞMEYE VE ÜRETKENLİĞE TEŞVİK EDİYOR

Halk eğitim kursları, yalnızca bireylere mesleki beceriler kazandırmakla kalmayıp, toplumsal sosyalleşmeye ve üretkenliğe teşvik ediyor.

Kurslar, aile bütçelerine katkı sağlamakla beraber, bireysel gelişimi destekleyen önemli bir hizmet sunuyor.

ÇOCUKLAR İÇİN DAHA DA ÖNEMLİ!

Spor kursları ise çocukları ekran bağımlılığından uzaklaştırıyor.

Onların fiziksel ve zihinsel sağlıklarına olumlu katkılar sağlıyor, sağlıklı bir neslin yetişmesine vesile oluyor. 

Böylesine çok boyutlu ve değerli katkılar sunan kursların ihmal edilmesi veya "tasarruf tedbirleri" adı altında askıya alınması büyük bir kaygı yaratıyor. 

USTA ÖĞRETİCİLERİN MÜCADELESİ 

Usta öğreticiler, aynı zamanda yeniden görevlendirilmeme korkusuyla seslerini duyurmakta zorluk çekiyor. 

Bu nedenle haklı taleplerini güçlü bir şekilde dile getiremiyor.

“Ancak bu sessizlik, mağduriyetlerimizin göz ardı edilmesi anlamına gelmemelidir” diyen usta öğreticiler, yalnızca kendi geçimlerini değil, toplumun ihtiyaç duyduğu eğitim hizmetlerini de sürdürmek için mücadele ediyor.

YETKİLİLERDEN SOMUT ADIM BEKLENİYOR

Şimdi usta öğreticiler yetkililerden, bu mağduriyetin giderilmesi adına acil bir açıklama ve somut adımlar bekliyor. 

Eğitim gibi temel bir hakkın sürdürülebilirliği, tasarruf tedbirlerine kurban edilemeyecek kadar değerli olduğunu dile getiren usta öğreticiler, halk eğitim merkezlerindeki kursların bir an önce açılmasını, hem kendilerinin hem de toplumun rahat nefes almasını sağlayacağını düşünüyor.