Olay, 9 Ekim Çarşamba günü Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, 16 yaşındaki Zeynep Naz Sarıkaya okul arkadaşlarıyla düzenlenen bir etkinlik sonrası eve dönmek için yola çıktı.

Yanında bir arkadaşıyla kaldırımda bekleyen Sarıkaya, araçlara yeşil ışık yanmasına rağmen karşıya geçmek istedi. Bu dikkatsiz hareketin ardından 18 yaşındaki Efe Şayık'ın kendisine çarpmasıyla savruldu.

Çevredekiler, olay yerinde ağır yaralanan kız için 112 ekiplerine ulaştı. Olay yerinden kaçan sürücü karakola teslim olurken, ifadesinin ardından sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'Bilinçli taksirle hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralama' suçundan tutuklandı.
 

                         İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan ağır yaralı Zeynep Naz Sarıkaya ise 10 gün verdiği hayat mücadelesini kaybetti.

İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ

'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava Bursa 52'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İlk defa hakim karşısına çıkan Efe Şayık'a (18) yaşadıklarını anlattı.

“ARACI AİLEMDEN HABERSİZ ALDIM”

Mahkemede kendini savunan sürücü Şayık, "Olay günü dershaneye gitmiştim. Dershane çıkışında özel derse gidecektim. Özel derste kullanacağım kitaplarım evdeydi. Eve uğrayıp, kitaplarımı aldım. Derse yetişmek için kaza anında kullandığım aracı da ailemden habersiz şekilde aldım. Özel ders çıkışında eve dönerken kaza mahalline geldiğimde, bana yeşil ışık yanıyordu. Rahmetli yaya olarak önüme atladı. Bu sırada karşı şeritten gelen aracın uzun farları açıktı. Bu nedenlerle kendisinin yola çıktığını fark edemedim" dedi.
 

BABA SARIKAYA: TABELALARI BİLE BİLMİYOR

Zeynep Naz Sarıkaya'nın babası Yetkin Sarıkaya (45) ise, "Kazanın gerçekleştiği yerde hız sınırı 30 kilometredir. Kamera görüntülerinde gördüğüme göre, kendisi o yoldan 85 kilometre hızla geçiyormuş. Yalnızca yazılı ehliyet sınavından geçmiş olmak yeterli değildir. Ehliyeti olmadığı için tabelaları bile bilmiyor. Kaza yaya geçidinde gerçekleşmiştir. Yol 5 şeritli bir yoldur. Sola dönecek araçlara kırmızı yanarken kızım ve arkadaşı, kendilerine yeşil yandığını düşünerek yola çıkmışlardır" ifadelerini kullandı.

Zeynep Naz Sarıkaya'nın ailesinin avukatı ise olay sonrası polis tarafından alınan ifadelerinde sanık Efe Şayık'ın babası E.Ş.'nin kaza haberini alıp olay yerine geldiğinde, oğluna ilk olarak alkollü olup olmadığını sorduğunu belirtti. Abatay, "İlk bu sorulmaz. Bu soru bizde şüphe doğurmaktadır. Önce, 'senin ve karşı tarafın bir şeyi var mı' diye sorulur" dedi.
 

“BİLİNÇLİ TAKSİR YOKTUR”

Sanık avukatı ise, "Müvekkil kaza anında ustalığına güvenerek hareket etmemiştir. Hızı da yanlış tespit edilmiştir. Bilinçli taksir yoktur. Olaydan sonra kendisi ile görüştüğümde, 70 metre ileride park ederek durduğunu söyledi. Kendisi 18,5 yaşındadır. Hukuken çocuk değildir ancak bu yaşta şoka girmesi normaldir. Müvekkile keşifte, kask ve çelik yelek giydirilmiştir. Bu hususlar dikkate alındığında linç edilme ihtimali vardır" ifadelerini kullandı.

Davada ara kararını açıklayan hakim, sanığın konutu terk etmeme şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı 10 Ocak'a ertelerken, Sarıkaya ailesi duruma tepki gösterdi.
 

ŞAYIK AİLESİ AÇIKLAMA PAYLAŞMIŞTI

Zeynep Naz'ın hastanede hayat mücadelesi devam ederken Şayık ailesi de basında yer alan haberler hakkında bir açıklama paylaşmıştı.

Aile "09.10.2024 tarihinde saat 22:50'de Bursa FSM Bulvarı'nda meydana gelen yaralanmalı trafik kazasıyla ilgili olarak, medya ve sosyal medya üzerinden birçok yanlış bilgi ve yorum paylaşılmıştır. Aile olarak yaşadığımız derin üzüntüye rağmen, kazanın yanlış anlaşılmasının önüne geçmek ve olayın doğru şekilde kamuoyuna aktarılmasını sağlamak için bu bilgilendirmeyi yapma zorunluluğu doğmuştur" dedi.

Şayık ailesinin verdiği bilgilere göre kazada yaşananları şu şekildeydi:

"Kaza, araçlara yeşil ışık, yayalara ise kırmızı ışık yanarken meydana gelmiştir. Kaza anından sonra 42 saniye boyunca araçlara yeşil ışık yanmaya devam etmiştir.

Yapılan ölçümlerde, çok düşük bir hata payı ile aracın hızı 51.7 km/sa olarak belirlenmiştir.

Sürücü, iki kez kan tahliline gönderilmiş olup, yapılan testlerde hiçbir uyuşturucu madde ya da alkole rastlanmamıştır.

Sürücü, ehliyet yazılı sınavını başarıyla geçmiş ve direksiyon sınavı için gerekli tüm sürüş saatlerini tamamlamıştır. Direksiyon sınav tarihi önümüzdeki hafta belirlenmiştir.

Sürücünün kaza yerinden kaçması ya da firar etmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu olmamıştır. Kaza sonrası, aracı park ettiği noktada ailesini beklemiş ve onlarla birlikte Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bizzat gitmiştir.

Soruşturma dosyasına savcılık tarafından trafik bilirkişisi raporu eklenmiş olup, raporda yaya, kırmızı ışıkta geçmek suretiyle kazaya sebebiyet vermekten asli kusurlu; sürücü ise tali kusurlu olarak belirlenmiştir.

Yaya, yolun orta refüjünde yaklaşık 8-9 kişiyle beklerken, yanındaki arkadaşıyla birlikte kırmızı ışık yanmasına rağmen aniden yola çıkmış; arkadaşı araçların geldiğini fark ederek geri çekilirken, yaya koşarak aracın önüne doğru ilerlemiş ve bu kazanın meydana gelmesinin asıl sebebini oluşturmuştur.

Olay yerindeki tanıkların beyanlarına göre, yayaya "Kırmızı ışık yanıyor, geçemezsiniz" denmesine rağmen, yaya "Ben geçerim" diyerek ısrarcı bir tutum sergilemiş ve bu durum kazanın kaçınılmaz hale gelmesine yol açmıştır.

Bu olay, bizim için de en az aile kadar üzücüdür ve onların yaşadığı acıyı tam anlamıyla tahmin edemeyeceğimizin farkındayız. Ancak, sosyal medyada dile getirilen yanlış bilgiler nedeniyle bu üzüntümüzü ne yazık ki tam olarak yansıtma fırsatı bulamamış durumdayız. Olayın hukuki sürecine ve bilirkişi raporuna saygı duyuyoruz.

Yaşanan bu kazada, ailemiz büyük bir sorumluluk duygusu içindedir ve doğru bilgilerin paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz."