Haber Bandı Gündem Kartalkaya’da can verenlerin yakınları, büyük acı yaşıyor! Birbirlerine sarılıp, gözyaşı döktüler…
Kartalkaya’da can verenlerin yakınları, büyük acı yaşıyor! Birbirlerine sarılıp, gözyaşı döktüler…

Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otel yangınında hayatını kaybeden vatandaşların yakınları, otel önünde anma programı gerçekleştirdi. Yangında yakınlarını yitirenler, birbirlerine sarılarak gözyaşı döktü.

13 Nisan 2025 - 17:44

Kartalkaya’da can verenlerin yakınları, büyük acı yaşıyor! Birbirlerine sarılıp, gözyaşı döktüler…

Türkiye’nin yüreğini dağlayan yangın faciası, 21 Ocak gecesi Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de yaşandı…

Çıkan yangında; 36’sı çocuk, 78 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi de yaralandı. 

Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 41 şüpheli gözaltına alındı, 28’i tutuklandı.

DUYGU DOLU ANLAR…

Bugün o yangında yakınlarını kaybeden vatandaşlar, yaşadıkları acıyı duyurmak için facianın yaşandığı otelin önünde toplandı.

Üzerlerinde "Başka canımız yok" yazılı tişörtler giyen aileler, hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu otelin önüne karanfiller bıraktı. 

Yangında hayatını kaybeden ve ertesi gün doğum günü olan Nehir Sarıtaş (15) için de doğum günü pastası kesildi.

"ONLAR, İHMALİN DEĞİL, GÖZ GÖRE GÖRE İŞLENMİŞ BİR CİNAYETİN KURBANI OLDULAR"

Yangında annesi Ömür Kotan'ı kaybeden Zeynep Kotan, "Onlar, ihmalin değil, göz göre göre işlenmiş bir cinayetin kurbanı oldular. Biz canlarımız olmadan ilk bayramımızı geçirdik. Önümüzde daha sayısız özel gün var. Kimimiz evladı olmadan doğum günü kimimiz ise eşi olmadan evlilik yıl dönümünü geçirecek. Önümüzde daha nice kutlanması gereken gün gelirken bize sadece o günlerin ağırlığını taşımak var." dedi.

"KİMİSİ UYKUSUNDA YAKALANDI VE HİÇ UYANMADI"

Yangın felaketinde çocukları Nehir Sarıtaş, Doruk Karataş ve eşi Yılmaz Karataş'ı kaybeden Duygu Can Sarıtaş ise yangının bir ihmal değil, cinayet olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Siz hiç çok sevdiğiniz birini teşhis etmek için beklerken 'bu değil' diye utanarak, sevinmeyi yaşadınız mı? Koklamaya doyamadığınız çiçeğinizden size kalan son hatıranın bir is kokusu olduğunu ve onunla yaşamak zorunda kalmanın ne kadar acı olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Hepimizin farklı hikayeleri farklı hayalleri vardı. 12 katlı, 161 odalı ve 350 yatak kapasiteli sözde 'güvenli ve çocuk dostu' bu bina, onlar için bir otel değil, bir mezara dönüştü. 

Yangın başladığında sevdiklerimiz en savunmasız hallerindeydi. Kimisi uykusunda yakalandı ve hiç uyanmadı. Kimisi kaçmaya çalıştı ama yollarının kapalı olduğunu gördü. Duman her yeri sararken; nefes almak için bir pencere aradılar, yangın merdivenine ulaşmaya çalıştılar ama bulamadılar. O gece yalnızca bir yangın çıkmadı, bir cinayet işlendi. O gece yalnızca 78 canımızı kaybetmedik. Bizler de onlarla yok olduk. Bu bir ihmal değil, kasıttı. Eğer onlar insansa, ben insan değilim. Onlar anne ise ben anne değilim. Onlar evlatsa, ben evlat değilim. Bu bir felaket değil, bu bir katliamdı."

"ADALET SADECE MAHKEME SALONLARINDA DEĞİL VİCDANLARDA DA YER BULUR"

Faciada, eşi Ceren ve kızı Lalin'i kaybeden Rıfat Doğan ise "Bizlere büyük acıyı yaşatanlar mutlaka yargı önünde hesap vereceklerdir. Buna canı gönülden inanmak istiyoruz. Unutmayalım ki adalet sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da yer bulur. Ceren'in dediği gibi, 'Sessizlik bazen en ağır suç ortaklığıdır.' Biz susmadık, susmuyoruz çünkü kaybettiklerimizin ardından boynumuzu büküp oturmak değil, onların adını yaşatmak, sesini duyurmak, hayallerini tamamlamak istiyoruz. Artık sadece kendi evlatlarımız, eşlerimiz, ailelerimiz için değil bu topraklarda yaşayan her çocuk, her anne, her baba için buradayız. Çünkü biliyoruz ki bu acının hesabı sorulmazsa, bir gün başka bir aile daha aynı karanlığa uyanacak." ifadelerini kullandı.

Program, hayatını kaybedenlerin anısına gökyüzüne balonların bırakılmasıyla sona erdi.

Kaynak İHA
YORUMLAR
{{ commentList.length }} Yorum
YORUM YAP

Seç