MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN DAVA GÖRÜLDÜ

Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin açılan davada yargılama süreci devam etti. Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, haklarında “soruşturmalara FETÖ talimatıyla müdahale” suçlaması yöneltilen 19 sanıktan bazıları katıldı. Duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklardan Mehmet Yaşar D. hazır bulunurken bazı sanıklar SEGBİS aracılığıyla savunma verdi.

YAZICIOĞLU’NUN OĞLU DURUŞMAYI TAKİP ETTİ

Duruşmada merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ve ailenin avukatları yer aldı. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da salonda hazır bulunan isimler arasındaydı. Aile avukatları, 15 yıldır süren süreçte kimsenin tutuklanmamış olmasına tepki göstererek yargılamanın daha etkin yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ

Tutuksuz sanıklardan Ebubekir Semih Y., yıllardır “suçsuz yere yargılandığını” savunarak beraat istedi. Sanık Davut Uçum ise kendisine yönelik suçlamaları reddederken, “aleyhine olumsuz hiçbir delil olmadığı halde kamuoyu baskısı oluşturulduğunu” öne sürdü.

Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Selami Ekici, sanıkların tutuklanması talebini yineleyerek, delillerin karartılması ihtimaline dikkat çekti. Avukat Kemal Yavuz ise bu davanın ana soruşturma dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini belirterek, helikopterdeki cihazların sökülmesi iddiasının bu dosyayla bağlantılı olduğunu ifade etti.

DAVA 11 ŞUBAT 2026’YA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, tarafların taleplerini aldıktan sonra duruşmayı 11 Şubat 2026 tarihine erteledi.

SÜREÇ NASIL BAŞLAMIŞTI?

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Muhsin Yazıcıoğlu’nun 25 Mart 2009’da düşen helikopterde hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmalara FETÖ talimatıyla müdahale edildiği iddiasıyla hazırladığı iddianameyi 25 Aralık 2020’de mahkemeye sunmuştu. İddianame kabul edilmiş ve 17 kişi sanık olarak yargılanmaya başlanmıştı. Daha sonra helikopterdeki GPS cihazının sökülmesiyle ilgili görülen başka bir davayla birleşme kararı verilmiş, sanık sayısı 20’ye çıkmıştı. Bu süreçte sanıklardan Muharrem Tunç’un vefatıyla sayı 19’a düştü.