MURAT KURUM, BRÜKSEL’DE AB İKLİM EYLEM KOMİSERİ HOEKSTRA İLE GÖRÜŞTÜ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen “Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu Üçüncü Toplantısı” öncesinde Avrupa Birliği (AB) İklim Eylem Komiseri Wopke Hoekstra ile bir araya geldi. Görüşmede Türkiye-AB ilişkilerinin iklim değişikliği ve enerji dönüşümü çerçevesinde geliştirilmesine yönelik önemli başlıklar ele alındı.

İKLİM FİNANSMANI VE YEŞİL DÖNÜŞÜM GÜNDEMDE
Bakan Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Hoekstra ile gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerde; 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi, iklim kriziyle mücadele kapsamında hayata geçirilen İklim Kanunu, hazırlıkları süren Emisyon Ticaret Sistemi ve Yeşil Taksonomi gibi konuları ele aldıklarını duyurdu. Kurum ayrıca Türkiye’nin COP31 başkanlığına adaylığı sürecini de AB tarafına aktardıklarını belirterek, “Türkiye ile AB arasındaki çevre ve iklim değişikliği alanındaki iş birliğini güçlendirmeyi temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“YÜKSEK DÜZEYLİ İKLİM DİYALOĞUNU BAŞLATMIŞ OLDUK”
Basın mensuplarına da açıklamalarda bulunan Kurum, daha önce 2021 ve 2022’deki toplantıların ardından bu yıl da AB ile iklim diyaloğunu yeniden başlattıklarını söyledi. “Avrupa Birliği ile iklim değişikliği alanında ortak çalışma grupları oluşturmak, iklim finansmanına erişim sağlamak ve yeni teknolojilere birlikte yatırım yapmak bizim için çok değerli” dedi.

YENİ ÇALIŞMA GRUPLARI KURULACAK
Türkiye ile AB arasında 200 milyar doları aşan ticaret hacmine dikkat çeken Bakan Kurum, iklim değişikliği alanında iş birliği sayesinde bu hacmin daha da artırılabileceğini ifade etti. Görüşmede sınırda karbon düzenlemesiyle ilgili yeni çalışma grupları kurulması konusunda mutabakata varıldığını da açıkladı.

“COP31 TÜRKİYE’NİN HAKKI”
Bakan Kurum, Türkiye’nin COP31 başkanlığına adaylığına da değinerek, “Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel ölçekte adil, kapsayıcı ve kimsenin geride bırakılmadığı bir süreç yönetebileceğine inanıyoruz. En kötü şartlarda eş başkanlık formülünün değerlendirilmesi gerektiğini ilettik. Bu sürecin Türkiye’nin hakkı olduğunu düşünüyoruz” dedi.