TÜRKİYE, 17 AĞUSTOS FELAKETİNDEN BU YANA 448 BİN KERE SALLANDI

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti. Afet Yönetimi Uzmanı ve Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, bu süreçte Türkiye’de toplam 448 bin depremin kaydedildiğini açıkladı.

HER 6,5 YILDA BİR 7’DEN BÜYÜK DEPREM

Doç. Dr. Özmen, “Ortalama her 6,5 yılda bir 7.0 büyüklüğünden büyük depremle karşılaşıyoruz. Ayrıca yılda iki kez 6.0’dan büyük depremler yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. 26 yıllık süreçte 6.0–6.9 aralığında 46 deprem meydana geldiğini belirtti.

EN ÇOK SARSINTI 2023’TE

Türkiye’de en fazla depremin 2023, 2017, 2020 ve 2024 yıllarında yaşandığını aktaran Özmen, yalnızca 2023’te yaklaşık 74 bin sarsıntı kaydedildiğini vurguladı. 1999’dan bu yana yaşanan depremlerde 77 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiğini, ekonomik kaybın ise 200 milyar dolara yaklaştığını dile getirdi.

MARMARA İÇİN CİDDİ UYARI

Özmen, 17 Ağustos’ta Kuzey Anadolu Fayı’nın Yalova açıklarına kadar kırıldığını hatırlatarak Marmara Denizi’ndeki bazı fayların 1766’dan bu yana 7.0’den büyük deprem üretmediğini, bu nedenle “sismik boşluk” olarak değerlendirildiğini söyledi. “Olası 7.0’den büyük bir deprem İstanbul’u çok ciddi şekilde etkileyecek. Marmara’nın güneyinde Gemlik Körfezi’nden geçen fay hattı da uzun süredir büyük deprem üretmedi. Buradaki olası bir sarsıntı tüm Marmara kıyılarını etkileyecek.” dedi.

SINDIRGI DEPREMİ RİSKİ ORTADAN KALDIRMADI

Balıkesir Sındırgı’da yaşanan 6.1 büyüklüğündeki depreme de değinen Özmen, artçıların 5.1–5.2 seviyelerine çıkabileceğini belirtti. “Bu depremden sonra artık burada olmaz düşüncesi doğru değil. Balıkesir, Türkiye’nin pek çok ili gibi yüksek deprem riski taşıyor. Sındırgı’daki fay hattı ile İstanbul’u etkileyen Kuzey Anadolu Fayı farklı hatlar. Dolayısıyla İstanbul’un deprem riski aynı seviyede devam ediyor.” açıklamasında bulundu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM VURGUSU

Özmen, 26 yılda yasal ve teknik alanda önemli adımlar atıldığını ancak istenilen seviyeye ulaşılamadığını söyledi. Her depremde yaşanan yıkımların ve can kayıplarının bu durumu gösterdiğini belirterek kentsel dönüşümün hayati önem taşıdığını vurguladı.