Haber Bandı Yazarlar Dr Ahmet AKDAŞ SOĞUK HAVALAR VE CİLDİMİZ
Dr Ahmet AKDAŞ
Yazara Ait Tüm Yazılar
Dr Ahmet AKDAŞ Mail Adresi
SOĞUK HAVALAR VE CİLDİMİZ
17 Aralık 2025

Soğuk ve kış aylarında, havadaki hızlı ısı değişimlerinde bazı cilt hastalıklarında artış veya mevcut olan bir hastalığın şiddetinde artma olabilir.  Deri kuruluğu ve ciltte yaygın kaşıntı, kuru egzama, sedef hastalığı, tahriş egzaması, kurdeşen ve pernio sorunlarıyla karşılaşılabilir.

En sık deride yüzey yağlarının azalması ile ilişkili, kuru, kaba, çatlamış ve pullanma ile kendini gösteren kış ekzemasıdadenilen tablo ortaya çıkar. Epidermal ( yüzeyel deri katmanı ) bariyerin bozulması deriyi kimyasal ve irritan maddelerine karşı daha duyarlı hale getirir. Aynı zamanda havanın aşırı kuruması derideki nem kaybını artırarak deride çatlamalara neden olur. Bu çatlaklarda kimyasallar kolaylıkla girerek deride zincirleme ekzema tablosunu oluşturur. Sonbahar aylarında havaların soğumasıyla beraber daha çok orta yaş ve üzeri kişilerde kollarda, bacaklarda, karın çevresi ve sırt bölgesinde deri kuruluğunda artış ve geceleri artan şiddetli kaşıntı başlar. Deri kuruluğu giderilmediği sürece verilen kaşıntı kesici ilâçlar pek işe yaramaz. Deri kuruluğunu gidermenin tek yolu kuruyan bölgeleri kremlerle düzenli olarak nemlendirmektir. Sıcak suyla banyo yapılmamalı, cilt fazla keselenmemeli ve banyodan sonra bütün vücut mutlaka kremlerle nemlendirilmelidir. Saçlı deri, yüz, dış kulak yolu, kulak arkası gibi bölgeleri tutan, ilgili bölgelerde kızarıklık, kabuklanma, kaşıntı yapabilen bir egzama türüdür. Kış aylarında soğuk hava etkisi, güneş ışınlarının azalması ve artan stres ile beraber belirgin alevlenmeler görülebilir. Soğuk rüzgârdan korunmalı, dermatologlar tarafından önerilen fazla yağlı olmayan nemlendiriciler ve tedavi kremleri düzenli kullanılmalıdır.

Sedef hastalığı(psöriasis) yaşam boyu ataklarla devam edenbir deri hastalığıdır. Vücudumuzun herhangi bir bölgesinde lokalize olabileceği gibi, çok yaygın şekilde de, üzerinde kabuklanmalarla seyreder. Çoğunlukla yaz aylarında yoğun güneş ışınlarının etkisiyle iyileşme eğiliminde olan hastalık kış aylarında azalan güneş ışınları, artan stres seviyesi, yine artan üst solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle alevlenmeler ve artışlar gösterebilir. Stres seviyesini azaltmak, deriyi nemlendirmek, açık güneşli havada yürüyüş, spor yapmak faydalı olacaktır. Hastalık belirtilerinin arttığı durumlarda bir dermatolog tarafından muayene edilmesi gerekir.

Yine bir başka hastalık el ve ayak uçlarında aşırı üşüme ile kendini gösteren pernio hastalığıdır. Soğukta damarların kasılması ile alakalı olarak gelişir. Tedavisi soğuktan uzaklaşmak ve sigara içmemektir. Bir aydan daha uzun süren vakalar detaylı bir şekilde araştırılması gerekir. Havaların soğumasıyla beraber hem soğuk rüzgârlı hava, hem soğuk sular elde tahriş egzamasını tetikleyebilir. Ellerde kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, çatlama gibi belirtiler ortaya çıkar. Eller soğuk hava ve sudan korunmalı, eldiven takılmalı, soğuk suyla eller yıkanmamalı, bulaşık yıkarken pamuk astarlı eldiven takılarak deterjan ve soğuk sudan korunmalıdır. Su temasından sonra mutlaka ellere nemlendirici kremler uygulanmalıdır. Elleri yıkarken gliserinli sabunlar veya sabun içermeyen yıkama jelleri veya köpükler kullanılabilir. Soğuğa bağlı kurdeşen (ürtiker) özellikle soğuk su, soğuk hava, buz gibi maddelerle temas sonucu deride ortaya çıkan kaşıntılı kızarıklar ve kabarıklıklar ile seyreder. Tedavide soğuktan korunma ve bazı alerji ilaçları kullanılır. Kış aylarında soğuğa maruz kalma sonucu el, ayak, burun, kulak kepçesi gibi uç bölgelerde kaşıntılı, ağrılı kızarıklık kabarıklıklar görülür(soğuk ısırığı). Bilhassa kış boyunca devam eder. Kış aylarında soğuk havalarda eller, ayaklar, burun ve kulaklar soğuktan çok iyi korunmalıdır.

​Cildinizi dermatoloğunuza emanet edin​​​        Dr.Ahmet AKDAŞ

​​​​​​​​       ​   Cilt hastalıkları uzmanı


Seç