İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması 8. gününde devam ediyor.

Yenidoğan çetesi davasına müdahil olmak isteyen veya yeni suç duyurusu yapmaya hazırlanan sayısı giderek artıyor. Kapatılan hastanelerde sadece bebeklere değil, yetişkin hastalara da yanlış tedavi uygulandığı, haksız kazanç elde edildiği iddialar arasında. O hastalardan birinin lenfoma hastalığı nedeniyle yoğun bakımda tutulurken yaşamını yitirdiği öne sürülüyor.

İstanbul’da bebek acil hastalarını daha önce anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan “Yenidoğan Çetesi”nin yargılanmasına başlandı. 21 tutuklu sanık geçtiğimiz hafta içi savunmalarını yaptı. Bugün de davanın en kritik sanığı dinleniyor.

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı dava yarına ertelendi. Yarın görülecek duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’nın savunması alınacak.

Mahkemede örgüt yöneticisi İlker Gönen, savunmasında, "Herkesin suç işleyebileceğini kabul edebilirim, benim de suçum olabilir. Ancak, kimse beni bebek katili olarak yaftalayamaz," ifadelerini kullandı.

Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri ve üyeleri yargılandığı davayı takip eden TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık “Sorumlular tespit edildikten sonra hak ettiği cezayı çekecek. İddianameye baktım. Müşteki 5 baba var. Her birisi 30'lu yaşlarda. İnsanların heyecanla bekledikleri bir süreçte böyle bir sonla karşılaşmaları çok can yakıcı. İddiaların ciddi olduğu bir yerde maddi gerçeğin ortaya çıkması hepimizin arzusu” dedi.

Dr. Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Çetesi skandalında 22'si tutuklu 47 sanığın yargılanması sürerken, duruşma kan donduran itiraflara sahne oldu. Uğruna Savcı Yavuz Engin’i makamında tehdit edildiği Tuğçe Toptemel ilk kez hakim karşısına çıktı. Topdemir, 6 aylık Opera bebeğin ölümü ile ilgili gündeme damga vuran itiraflarda bulundu.

Yenidoğan bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada sanıkların dinlenilmesine devam ediliyor. Sanık Hasan Basri Gök ile arasındaki "Öldür çocuğu" konuşmasıyla kan donduran hemşire Mehtap Sayar savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı'nın "Hasan Basri Gök ile sevgili miydin?" sorusuna yanıt veren Sayar, "2019-2020 arasında, ama ismi konmuş bir ilişki değildi" dedi.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Bebek için "fişi çek" talimatında bulunduğu iddia edilen Rıza Keykukubad, savunma yaptı. Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı ise, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti.

Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın bugünkü duruşması sona erdi. Bugün görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Günerhan, "Poliklinik yapan çocuk doktorları vardı ama acil durumlara müdahale etmezlerdi. Alınan ilaçları imha ediyorduk, ilaçları imha edince kullanım oranları artıyordu. Biz de bu atılan ilaçları doktora söylüyorduk ve doktor imzalıyordu" dedi.

Yargılamanın ikinci gününde hakim karşısına çıkan tutuklu sanık Hüseyin Gündüz'ün Hakan Doğukan Taşçı ile ilgili, "Gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu" şeklindeki ifadesi duruşmaya damga vurdu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ünye'de bir şahsın kendi çocuğuna istismarda bulunduğuna yönelik iddialar üzerine valiliğin harekete geçtiğini, bebek ve annesinin devletin himayesine alındığını açıkladı.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın ilk celsesi, ikinci oturumunda devam ediyor.

Yenidoğan Çetesi davası başladı. Para uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan çete üyeleri ilk kez hakim karşısına çıktı. İlk duruşmada yalnızca Hemşire Hakan Doğukan Taşçı savunma yaptı. Dava, yarın saat 10.00'da devam edecek.

Bugün görülmeye başlanan Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davada tutuklu sanık Taşçı, ifadesinde "Hasta 3 günlük entübe ise SGK daha fazla para öder. O yüzden SGK’dan para almak için daha fazla entübe yazıyorduk." sözlerine yer verdi.

Onlarca ailenin mağdur edildiği, bazı bebeklerin sakat kaldığı ve hatta hayatlarını kaybettiği "yeni doğan çetesi" üyeleri, mahkemede savunmalarını veriyor.

İstanbul'da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi'nin lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı kimlik tespiti için çıktığı sanık kürsüsünde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri yarın hakim karşısına çıkacak.

Esenler'de Dilek Çiçek, 2 yaşındaki bebeğinin biberonuna tiner koyup içirdi. Hastaneye kaldırılan bebek hayatını kaybetti. Anne tutuklanırken baba ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Konya'da yeni doğmuş kız bebeğini çöp konteynerine bırakan anne H.E.S., ifadesinde eşinin yurt dışında olduğunu ve yasak ilişki sonucu bebeğin dünyaya geldiğini dile getirip suçunu kabul etti. Anne H.E.S., savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Bebeğin, tedavisinden sonra devlet korumasına alınması bekleniyor.