Kendilerine "Çekdar" adı veren suç örgütü, 24 ve 25 Aralık 2024’te Ümraniye’de, 3 Ocak 2025’te Sancaktepe’deki iş yerlerine silahlı saldırı düzenledi. 

Söz konusu saldırılar ile ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu’nun verdiği talimat üzerine harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, olayla ilgili çok yönlü çalışma gerçekleştirdi.

Yakalanan bir şüphelinin cep telefonundan çıkan görüntülerde; bir masaj salonunda, biri kadın 3 kişiye işkence edildiği görüldü. 

11’İ DE TUTUKLANDI 

Bunun üzerine gerçekleştirilen operasyonlarda, 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. 

Şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi. 

Olaya karışan şüphelilerin, savcılık ifadeleri ortaya çıktı.

ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ…

Şüpheli Cihan Ö., şunları söyledi:

"Benim yağma gibi bir amacım yoktu. Olayların bu kadar büyüceğini bilmiyordum. Ben olay sırasında korkuyla bana söyleneni yaptım. Görüntüye almamı istediler. Bu nedenle görüntü kaydı aldım ancak asıl orada bulunma amacım, tanımadığım kişilerin iş yerine gelmesi sebebiyle orada bulunan çalışanların güvenliğini sağlayabilmekti. Olayın ertesi günü, Serhat yanında bir kişi ile tekrar iş yerine geldi. Beni, iş yerinden aradılar. Gittiğimde Serhat alkol alıyordu, 'Burası artık bizim mekanımız' dedi. Önce bu şahıslara yükseldim ancak sonrasında bu şahıslarla ters düşmemek için kendileriyle birlikte alkol alıp, samimiyeti ilerlettim. Ben olaydan önce Serhat'ı da tanımıyordum. Emre'nin iş yeriyle ilgili konum ve fotoğraf gönderdiğim doğrudur. Amacım, kendi güvenliğim açısından Serhat'ı yanımda tutmaktı. Para isteme olayları ile ilgili bir alakam yoktur. Golden SPA’da yaşanan olay sonrasında orada olanların para ve ziynetleri alındı. Serhat, kardeşi ve tanımadığım kişiler, aralarında paylaştılar. Benim buna hiçbir dahlim yoktur." 

"GÖRÜNTÜLERLE BİZİ TEHDİT EDEREK ‘SESİNİZİ ÇIKARTMAYIN’ DEDİLER"

Şüpheli Cengiz Y. ise "Ağabeyim Oğuzhan, Ümit A., Talha M. ve Alican vardık. Olay yerine gittiğimizde, sesler duymaya başlayınca, Alican ve ben yukarı çıkmak istemedik. Endişelendik, aşağı inip araçta bekledik. Şahıslar daha sonra geldiklerinde, ağabeyimler bana içeride olanları anlattı. Ertesi gün, Mehtap ve Cihan kasap dükkanına gelerek, bize görüntüleri izletti. Olaydan sonra başka bir olay daha yaşanmış. Görüntülerle bizi tehdit ederek ‘sesinizi çıkartmayın’ dediler." şeklinde konuştu.

"ÖRGÜT TARAFINDAN BEN DE TEHDİT ALDIM"

Boşanma aşamasındaki kocasına işkence ettiği iddia edilen şüpheli Mehtap Y. de, savunmasını şu şekilde verdi:

"Ben, Serhat'ı Oğuz aracılığıyla tanıdım. Daha sonrasında bu 'Çekdar' isimli örgüt tarafından ben de tehdit aldım. Serhat ve Cihan aracılığıyla sıranın bana geleceğini öğrendim. Ayrıca bu konuda yabancı numaralardan da mesaj aldım. Masaj salonundaki olay sonrasında orada bulunan şahıslara ait para ve ziynet eşyalarından haberim yoktur. Sonrasında gönderilen paradan da haberim yoktur. Emre'nin iş yerinin kurşunlanmasını, Cihan’dan öğrendim. İlk başta Serhat ile konuşuyorlardı ancak ben çok ciddiye almadım. Emre'nin iş yerinin yüzde elli hissesi, Mesut'a aitti. Mesut, paraya ihtiyacı olduğu için bu olaylardan önce hissenin yüzde 25’ini bedel karşılığında bana devretti. Devrin bu olaylarla bir ilgisi yoktur. Bu olaylardan sonra ben de tehdit aldığım için ve Mesut da irtibatı tamamen kestiği için korkuyla SPA’daki hissemi bedelsiz Cihan'a devrettim. Çünkü bu işlerden anlamıyordum. Bu olaydan sonra biz Mesut ağabey ile barıştık. Aramızda herhangi bir problem yoktu. Serhat, Mesut ağabeyden 500 bin TL para istiyordu. Benden de, sürekli Mesut'un numarasını istiyordu. Ben vermiyordum. Daha sonra Mesut ağabeyi aradım, numarasını vermememi istemedi. Parayı vereceğini söyledi. Ben Serhat'a bunu ilettim. Daha sonra Mesut ağabey ortadan kayboldu, bu defa benim üzerime gelmeye başladılar. Beni ve çocuklarımı, tehdit ettiler. Yaşananlardan dolayı pişmanım ancak herhangi bir örgüte üyeliğim yoktur."

"MEHTAP BOŞANMA AŞAMASINDAKİ EŞİ İLE GÖRÜŞECEĞİNİ SÖYLEYİP, YANINDA OLMAMIZI İSTEDİ"

Şüpheli Talha Muhsin Ç., "Kasap dükkanında Oğuzhan Yıldız, Ümit Avcı, Cengizhan Y., Alican B., Ahmet A.’ya benzetilen bir çocuk, Ömer Ö., Serhat Ö. ile Oğuzhan’ların kasap dükkanda oturuyorduk. Mehtap isimli şahıs, boşanma konusu ile ilgili eşi ile görüşeceğini, yanında olmamızı istedi. Biz de fiziksel bir olay olmasın diye gittik. Cihan isimli kişi, bize kapıyı açtı. İçeri girer girmez, Serhat Ö. içerideki kişiye saldırmaya başladı. Serhat’ın saldırması üzerine, Ömer içerideki Yiğit'e benim kaskımla saldırdı. Daha sonra silahlarını çıkarmaya başladılar. Serhat Ö. ve Ömer Ö.’de silah olduğunu hatırlıyorum." şeklinde konuştu.

"KORKTUĞUMUZ İÇİN POLİSE HABER VEREMEDİK"

Olayın sonrasından bahseden şüpheli Talha Muhsin Ç., "Serhat, Mehtap, Ömer ve Ayhan’a benzeyen çocuk ile Cihan diye ismini bildiğim şahıs, içerideki şahısları dövmeye devam ettiler. Biz köşedeydik, silahlar çıkınca, bir şey yapamadık. Çalışan kadınlara yardımcı olmaya çalıştık. Dayak yiyen Yiğit isimli kişiye yardım ettik. Devamında alkol almaya başladılar. Dayak atmaya devam ettiler. Bu sırada bize karşı da hareketlere başlayınca, ellerinde de silah olunca bir şey yapamadık. İlerleyen zamanda şahısları da bırakarak, çıktık. Daha sonra eziyet eden şahısları, mağdur iki şahsa ve başka bir kadına da yeniden dayak attıklarını sonradan ertesi gün gittiğimiz kasapta bize gösterdikleri video kayıtlarında öğrendim. Korktuğumuz için de polise haber veremedik. Hikmet’in olayla bir alakası yok diye biliyorum. Olay günü görmedim, gözaltına alındıktan sonra kendisi hesabına gelen paradan bahsettiği için biliyorum." ifadelerini kullandı.