Atopi; bazı kişilerde görülen deri ve mukozanın (ağız içi , burun ve solunum yolları )  dış etkenler ve çevresel maddelere karşı aşırı duyarlı olması halidir. Bu çevresel maddeler çok sayıda olmasına rağmen, en çok ev tozları, çiçek ve ağaç polenleri ve hayvan tüylerine karşı allerji testleri yapılmakta ve pozitif bulunmaktadır. Türk toplumunda atopik ekzema çocukların %10-15 de, yetişkinlerin

ise % 2-5 de az veya çok bulunmaktadır.

Atopik ekzema çoğu zaman ailesel özellik ve genetik geçiş gösterir. Ancak, hastalığın çoğu zaman ortaya çıkması için çevresel faktörlerle temas gerekebilir. Atopisi olan bebek ve çocuklar bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonlarına daha yatkın olurlar.

Son yıllarda atopik ekzema sıklığı giderek artmaktadır. Son 30 yılda hastalık 3 kat artmıştır. Bunun nedeni olarak batılı yaşam tarzının yaygınlaşması düşünülmektedir. Şehirli ve batı toplumlarında hastalık oranları, kırsal alanlarda ki yaşamlara göre çok yüksektir. Kısacası modern toplumlarda hastalık oranı %30 lara kadar çıkmaktadır.

Atopik ekzemalı kişilerin ciltleri oldukça kurudur. Bu kuruluk kış aylarında ve deniz seviyesinden uzaklaştıkça da artmaktadır. Ev içinde hayvan bulundurmak, yünlü kıyafetler ve örtüler, tozlu ortamlar hastalığın şiddetini ciddi bir oranda artırmaktadır. Yine kış ayları, havanın hızlıca ısınması ve soğuması (ani iklim değişimleri), rüzgarlı havalar, ilkbaharda bitki ve ağaç polenlerinin artması hastalığın oluşmasını ve şiddetini artırnaktadır. Bunların dışında aşırı sıcak su ile banyo yapmak, sıkça lif ve kese kullanmak, araya giren enfeksiyonlar problemi artıran bazı faktörlerler olarak sayılabilir.

Atopik ekzema nın tanısında çok fazla kullanılabilecek labratuvar testleri bulunmamaktadır. Tanı için en önemlisi dermatolojik muayenedir. Bunun dışında hastanın şikayetine göre allerji testleri yapılabilinir. Ancak testlerin negatif olması hastalığın varlığını yok saydırmaz.

Atopik yapıya sahip olan kişilerde ilerki yıllarda alerjik burun akıntıları, göz sulanmaları, öksürük, nefes darlığı hatta astım ve KOAH gelişme riski taşırlar. Bu nedenle düzenli muayene ve kontrolleri önemlidir. Dermatolojik muayenin yanında bazen burun, boğaz ve akciğer muayeneleride gerekebilir.

En sık görülen cilt belirtileri; ciltte ileri düzeyde kuruma, pullanma, bazı alanlarda kızarıklık, deride çatlamalar, hafif veya şiddetli kaşıntılar başlıca olanlardır.

Tedavi de nemlendirici krem ve losyonlar, kaşıntı giderici haplar ve şuruplar, kortizon içerikli kremler

en sık kullanılan ilaçlardır. Bunların dışında ev içinde mümkün olduğu kadar hayvan bulundurmamak,

halı ve yünlü örtülerin kullanılmaması önemlidir. Tozlu ve polenli ortamlardan uzak durulmaması hastalığın gidişatı açısından önem taşımaktadır.

      Cildinizi dermatolog’unuza emanet ediniz.                                                  Dr. Ahmet AKDAŞ

                                                                                                                               Cilt hastalıklar uzmanı