Haber Bandı Yazarlar Agâh ALTUNSUYU Belirsizlik Çağında Türkiye’nin Yön Arayışı
Agâh ALTUNSUYU
Yazara Ait Tüm Yazılar
 Agâh ALTUNSUYU X (Twitter) Sosyal Medya Hesabı  Agâh ALTUNSUYU Mail Adresi
Belirsizlik Çağında Türkiye’nin Yön Arayışı
23 Şubat 2025

Dünya, eskiyle yeninin çatıştığı ve belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir ara dönemde sıkışıp kalmış durumda.Eski düzenler yıkılmış ama yerine yenisi kurulabilmiş değil. Her şey havada asılı kalmış, netlikten uzak ve her köşede bir belirsizlik hâkim. Özellikle Trump’ın ABD başkanlığına gelmesiyle birlikte bu belirsizlik daha da görünür hale geldi. Küresel siyaset sahnesinde dengeler alt üst oldu, yerleşik kurallar geçerliliğini yitirdi. Türkiye de bu kaotik atmosferden nasibini aldı; hem dış politikada hem de iç siyasette büyük bir değişim sancısı yaşanıyor.

Bu sancı, Türkiye’nin siyasi arenasında uzun süredir devam ediyor. Toplum yenilik ve değişim istiyor ancak eski alışkanlıklar ve köklü yapılar yerlerinden kolay kolay oynamıyor. Siyasetçiler, bu belirsizlik ortamında kendi duruşlarını netleştirmekte zorlanıyor. Herkesin kendi gerçeği, kendi doğrusu var ama ortak bir gerçeklik oluşturmak neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Söylemler büyük, vaatler havada uçuşuyor fakat gerçekten köklü bir değişim arayışı, ne yazık ki görünmüyor.

2000’lerin başındaki o umut dolu günleri hatırlıyor musunuz? Kopenhag Kriterleri, demokrasiye geçiş adımları, reformlar ve Avrupa Birliği hedefleri… Türkiye, o dönemde adeta bahar havası yaşıyordu. Ancak zamanla bu rüzgâr yön değiştirdi. Bugün geldiğimiz noktada, eski düzenin kuralları artık işe yaramıyor ama yeni bir düzen kurmayı da başaramıyoruz. Siyasetteki kutuplaşma, ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ ekonomi anlayışının yarattığı derin yoksulluk krizi,toplumsal huzursuzluk… Her şey, bu geçiş döneminin sancılarını daha da derinleştiriyor.

Dünya düzenindeki bu değişim, Türkiye’nin dış politikasına da doğrudan yansıyor. Bir yanda Batı ile dengeli ilişkiler kurma çabası, diğer yanda bölgesel güç olma isteği… Ancak hem orada hem burada olmak, bugünkü şartlarda pek de mümkün görünmüyor. Türkiye, bu karmaşa içinde kendine net bir yön çizemiyor. Dış politikada stratejik denge arayışı, bazen iç siyasette daha büyük çatlaklara sebep olabiliyor.

Bu belirsizlik ortamında muhalefetin de durumu çok farklı değil. İktidarın politikalarını eleştiriyorlar, ancak topluma güçlü ve güven veren bir alternatif sunmakta zorlanıyorlar. Seçmen sadece eleştiriden fazlasını bekliyor; somut çözümler, umut veren bir vizyon görmek istiyor. Muhalefetin toplumun tüm kesimlerine hitap eden, kapsayıcı ve somut projelerle sahaya inmesi gerekiyor. Ancak kendi içinde bile tutarlı bir söylem oluşturamaması, toplumda gerçek bir değişim beklentisini karşılıksız bırakıyor.

Son dönemde siyasette, sanat dünyasında, iş çevrelerinde yaşanan tutuklamalar ve gözaltılar da bu düzensizliğin bir başka yüzü. Türkiye, kendi içinde yeni bir düzen kurmaya çalışıyor ama bunu yaparken kaosu yönetmekte zorlanıyor. Zaman zaman kontrolü sağlamak adına baskıcı yöntemlere başvuruluyor. Özellikle sanatçılar, düşünce insanları ve farklı sesler hedef alınıyor. Bu durum, yalnızca hukuki süreçlerle değil, aynı zamanda topluma verilen mesajlarla da ilgili. “Kontrol bende, düzen benim dediğim gibi olacak” mesajı, toplumun geniş kesimlerine iletilmeye çalışılıyor.

Ancak böyle dönemlerde asıl ihtiyacımız olan şey, farklı seslere kulak verebilmek. Korkmadan, ötekileştirmeden, herkesin söyleyeceklerini dinlemek… Dünya değişiyor ve biz de değişime ayak uydurmak zorundayız. Ama bu değişim, baskıyla değil; özgür düşünceyle, samimi bir diyalogla mümkün olabilir. Yoksa bugün bastırılan kaos, yarın daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabilir.

Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey, güven veren, samimi ve herkesi kucaklayan bir siyaset anlayışı. Gerçekten dinleyen, anlamaya çalışan ve çözüm üreten bir yaklaşım… Ancak bu şekilde bu geçiş dönemini en az zararla atlatabiliriz. Unutmayalım, kaosu baskıyla değil; ancak özgürlük ve adaletle yönetebiliriz. Aksi takdirde, herkesin kendi gerçeğini yaşadığı ama kimsenin mutlu olmadığı bir ülke oluruz


 


Seç