Agâh ALTUNSUYU
Yazara Ait Tüm Yazılar
Agâh ALTUNSUYU X (Twitter) Sosyal Medya Hesabı Agâh ALTUNSUYU Mail Adresi
Endeks Librorum
06 Haziran 2025

28 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren torba yasa ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na Kur’an-ı Kerim meallerini denetleme yetkisi verildi.

Bakın, bu yetkinin özeti şu:
Kur’an’ı farklı kaynaklardan öğrenmeye çalışmayın.
Size din lazımsa, o dini biz size öğretiriz.
Bizim yazdığımız Kur’an meallerini okumanız yeterli!
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu olarak bizim sakıncalı gördüğümüz mealler toplatılacak.
Yani imha edilecek.
Kitap nasıl imha edilir? Yani yakılacak.

Kutsal kitabı artık anlamanızı da denetleyecekler.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Dininizi Kur’an’dan değil, kuruldan soracaksınız artık.
Kuruldan birileri çıkıp “Bu meal İslam’a aykırı.” deyince…
Hop! Kitap rafa bile değil, ateşe gidecek.
Bunun bir adım ötesi ne biliyor musunuz?
Kur’an’ı yanlış anlayanlara ceza da verebilirler.

Hemen herkes bilir:
Kur’an’ın ilk emri “Oku!” der.
Oku; yani düşün, anla, sorgula.
Ama şimdi ne deniyor?
“Oku ama bizim istediğimiz şekilde, bizim açıklamamızla, bizim filtremizden sonra oku.”
Özgürlüğü emreden bir kitap, bugün sansürle tutsak ediliyor.
Okuyun diyen kitabı, okumayın diye toplatıyorlar.

Diyanet’in tefsirine ters düşen herkes, potansiyel suçlu veya sakıncalı sayılacak.
Peki bu “sakıncalı” damgasını kim vuracak?
Tabii ki Din İşleri Yüksek Kurulu.

Bence bu kurula “aforoz etme yetkisi” de verilsin.
Verilsin ki bu mealleri yazanlar aforoz edilsin, her şey tam olsun.

İslam’da ruhban sınıfı yoktur, engizisyon yoktur diye biliyorduk; meğer yanılmışız.
Bir ruhban sınıfı kurulmuş, karar alıyor, kitap toplatıyor…

Tıpkı Orta Çağ’daki kilise gibi…
Hani şu Index Librorum Prohibitorum listelerini hazırlayan,
“Zararlı” gördüğü kitapları meydanlarda yaktıran kilise…
Bilimi lanetleyen, düşünceyi suç sayan,
“İncil’i halk anlamaz.” diyerek kutsalı tekele alan zihniyet…
Bugün bizde de aynı karanlığın yeni bir sureti var.
Papazlar kitap yakardı, Diyanet şimdi meal imha edecek.
Onlar Engizisyon kurmuştu, biz de “Yüksek Kurul”…
Ne farkı kaldı?

İnancı korumak adına, düşünceyi zincire vuran bir çağdayız artık.
Bu, inancı korumak değil; inancı mühürlemektir.
Bu, Kur’an’ı serbest bırakmak değil; onu resmî yoruma mahkûm etmektir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında benzer yobazlık anlayışına karşı Akif şöyle demişti:

Allah’tan utan! Bâri bırak dîni elinden…
Gir leş gibi topraklara kendin gireceksen!
Lâkin ne demek bizleri Allah ile iskât?
Allah’tan utanmak da olur ilim ile… Heyhât!


Seç