Bugün Dünya Barış Günü… Bundan 86 yıl önce Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgaliyle başlayan II. Dünya Savaşı’nın ilk günü…

Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in sistematik çarpıtmaları sayesinde Almanlar savaşın sonunda Rusya'yı işgal ettiklerine inanıyorlardı. Rus tankları Berlin'e girene kadar da öyle sanmaya devam ettiler.Çünkü Alman gazeteleri öyle yazıyordu. Fakat yaşanan bu değildi.

Savaş, asimetrik savaş, gayrinizami harp ne deniyorsayaşanan gerçekleri baskı ve sansürle, ekran karartmayla, bant daralmayla bir süre çarpıtmak mümkündür ama o da sınırlı bir süre için geçerlidir. Bu durumu anlatan bir dönem dizisi önerisiyle geldim. “Say Nothing” 2024 yapım kurgusu çok sağlam 9 bölümlük mini dizi. İRA’nın ortaya çıkışından silah bırakma sürecine kadar geniş bir zamanı ele alıyor.

İrlanda tıpkı komşusu İngiltere gibi bir ada ülkesi ancak 17. yy da İngiltere yanı başındaki (tam da yanı değil aslında arada bir de Man Adası var. Bir yerden tanıdık geldi mi?) bu küçük adayı işgal ediyor ve adanın kuzeyine göçmen yerleştirerek kontrolü altına alıyor.Gönderilen göçmenlerin tamamı Protestan, İrlandalılar ise Katolik. Üstelik Protestanlar, Katoliklerden çok daha fazla hakla (oy verme, statü, iş koşulları) gönderiliyor. İngiltere’nin amacı bir mezhep savaşı ile iç karışıklık yaratarak adayı istikrarsızlaştırmak, bu sayede de işgalini uzatmak. İstediği gibi de oluyor ve İRA böyle bir politik zeminde doğuyor.

Dizinin merkezindeki Dolours Price başlangıçta barışçıl gösterilere katılan bir kadınken yaşanan gelişmeler onu adanmış bir militana dönüştürür. En büyük silahları “sessizlik” iken bu silahla İRA’nın kahraman yaptığıGerry Adams’ın gerçek yüzünü ortaya çıkarmaktan dageri durmaz.

Filmin bir sahnesinde Dolours’ı uçakta kola içerken görürüz. Şairin “Fly pan-am. Drink coca-cola."mısrasını hatırlatan bu sahne de nerden çıktı derken….Geryy Adams, Amerikan şirketlerinin İrlanda’ya yatırım yapma sözü, milletvekilliği, bir ev ve kitabının satılması karşılığında davasını satar. Savaşın kartalıyken barışın güvercini olur.

Filmdeki karakterler kurgu değil hatta Geryy Adamsyaşıyor ve bizdeki kısaltması bile uzun olan MDKDK“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” süreciyle ilgili yorum yapmış. Bahçeli’nin şükranlarını sunduğu kurucu önderliği Nobel Barış ödülüne aday göstermiş. Halbuki Trump aday olmak istiyordu cennete girmek için. Kapısında ödül soruluyorsa demek ki çok da ısrarcı. Adil bir yarış olsun. Kimin eli daha kanlıysa o olsun.

Bu arada filmin eksik yanını “Yarım Kalmış Şarkı”tamamlıyor. Yarım kalmaması dileğiyle…