Hayat bazen tam da senin sandığın gibi dönmez.
Sanırsın ki gidişinle eksilir bu dünya,
Oysa, kim giderse gitsin hiç bir şey eksilmez bu hayatta…
Alışır insan, en çok da alışmakla sınanır.
Sen yoksan zaman durur sanırsın.
Oysa saatler tik tak etmeye devam eder.
Kahveler yine pişer,
Otobüsler yine kalkar…
Kimse senin gidişinle durmaz yerinde.
Ama…
Bir yan eksik kalır, o başka.
Sen yıldızların sönceğini sanırsın,
Ama gökyüzü inadına parlar.
Çünkü insanın hüznü, göğün umurunda değildir.
Ama bazen bir bakış,
Bütün geceyi karartır bir başkasına.
İşte orada başlar gerçek.
Yorulursun elbet,
Kim yorulmaz ki bu bitmeyen yolda?
Yol olsan da,
Bir gün bir köşede durmak istersin.
Sel gibi çağlasan da,
Bir kıyıda dinlenmeyi arzu edersin.
Çünkü insan, ne kadar güçlü görünse de,
İçinde hep bir yorgunluk taşır.
Ve gül…
Dikensiz de olsan,
Herkes seni sever sanırsın.
Oysa insanlar en çok acıtanı unutamaz.
Sen tomurcukta kalma, aç kendini…
Çünkü açılmayan gül,
Kokusu olmadan solar gider.
Zannetme…
Bu dünya sensiz dönmez değil.
Ama seninle başka dönerdi belki.
İşte bu yüzden,
Gidenin ardından ağlamak zayıflık değil,
Hatırasına duyulan saygıdır sadece.
Ve unutma:
Hiç kimse vazgeçilmez değildir,
Ama…
Bazı eksikler hep eksik kalır.